SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

FEDAİLU’S-SAHABE BAHSİ

<< 2397 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

22 - (2397) م حدثنا هارون بن معروف. حدثنا به عبدالعزيز بن محمد. أخبرني سهيل عن أبيه، عن أبي هريرة؛

 أن عمر بن الخطاب جاء إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم. وعنده نسوة قد رفعن أصواتهن على رسول الله صلى الله عليه وسلم. فلما استأذن عمر ابتدرن الحجاب. فذكر نحو حديث الزهري.

 

{m-22}

Bize Harun b. Ma'ruf rivayet etti. (Dediki): Bize bunu Abdul-Aziz b. Muhamme'd rivayet etti. (Dediki): Bana Süheyl babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdiki,

 

Ömer b. Hattâb, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelmiş. Onun yanında bir takım kadınlar varmış ki, seslerini Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in (sesi) üzerine yükseltmişler. Ömer izin isteyince perdeye koşmuşlar...

 

Râvi Zühri'nin (2396 daki) hadisi gibi rivayette bulunmuştur.

 

 

İzah:

Bu hadisi Buhâri «Kitâbu'bed'ü'l-Halk)da; Nesâi «Menâkıb» ile «Yevm ve leyle» bahislerinde tahric etmişlerdir.

 

Kadınların çok şey istemeleri ondan çok cevab beklemeleri manasınadır. Maddi şeyler istemiş olmaları da ihtimal dahilindedir. Hadisin bir rivayetinde :

 

«Onlar nafaka istiyorlardı.» denilmiş olması da bunu te'yid eder. Kadınların bağıra bağıra konuşmaları bu görüşmenin fazla bağırmak yasak edilmezden önce geçtiğine hamlolunur. Başka sebeplerle meselâ Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in affına ve semahatına güvenerek yüksek sesle konuşmuş da olabilirler. Perdeden murad kapıdır. Kapı yerine odalara birer perde çekilirdi.

 

Hz. Ömer'in :

 

«Allah yaşını güldürsün.,.» sözünden muradı Allah seni memnun ve mesrur etsin, demektir. Yoksa çok gülmesini temenni değildir.

 

Fecc: Geniş yol demektir. Bazıları iki dağ arasındaki yol mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Kaadi  İyâd diyorki: «İhtimal Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şeytanla yardımcılarının Hz. Ömer 'den uzak kalmalarına ve onun aleyhine yol bulamayacaklarına misal vermiştir. Yâni : Sen iyiliği, emir yahut kötülükten nehiy babında bir yol tuttun . mu onda yürür gidersin, onu terketmezsin! Bu sebeple şeytan o yolda sana vesvese vererek yanıltmaktan ümidini keser, demektir.

 

Burada maksad hakikaten yol değildir. Çünkü Allah Teâlâ:

 

«Şeytan ve kabilesi sizi, onları göremiyeceğiniz yerden görürler.»

 

buyurmuştur. Şu halde şeytan ondan yolda da korkmaz. Çünkü Ömer onu göremez.» Fakat Nevevi hadisi zahiri mânâsına hamletmeyi daha sahih bulmuş ve: «Şeytan her ne zaman Ömer'in bir yolda gittiğini görse, ondan korkarak yolunu değiştirir.» demiştir.